Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), insanların obsesyon adını verdiğimiz, tekrar eden düşüncelere sahip olması ve bu düşüncenin kendini rahatsız etmesinden dolayı kompulsiyon adı verdiğimiz tekrar eden davranışlarda bulunması durumudur.
Obsesif kompulsif bozukluğa (OKB) sahip kişiler, kontrol edemedikleri düşünceleri, korkuları saplantı halinde yaşarlar.OKB hem kendileri hem de çevrelerini rahatsız eden bir durumdur. Obsesif kompulsif bozukluk, iş, okul sosyal yaşamda önemli problemlere yol açabilir.
Obsesyonlar: bireyin zihninden uzaklaştıramadığı düşünceler dürtüler ve fikirlerdir.
Hastanın isteği dışında gelişir,huzursuzluğa, kaygıya neden olur.
Kompulsiyonlar: Takıntılı düşüncelerin neden olduğu sıkıntıyı azaltmak veya ortadan kaldırmak için gerçekleştirilen tekrar eden eylemlerdir. Hastanın günlük eylemlerini kısıtlayacak derecede yoğun olabilirler
Obsesif kompulsif bozukluğunun belirtileri nelerdir?
- Sürekli elleri yıkamak,
- Kirlenme korkusu,
- Sık sık duş alma isteği,
- Düzenli ve simetrik olma,
- Mikroplardan korkma,
- Bir şeyleri sayma
- Ocağı tekrar tekrar kontrol etmek,
- Sık sık kendisinin ve sevdiklerinin zarar göreceğini düşünme
- Kapı kilidini tekrar tekrar kontrol etmek,
- İşleri belli bir sayıda yapmak,
- Rahatsız edici kelimelere veya düşüncelere takılmak,
- Bazı kelimeleri, cümleleri veya duaları içinden tekrarlamak gibi birçok takıntılı düşünce ve davranış sayılabilir
Obsesif Kompulsif Bozukluğun Nedenleri Nelerdir?
Obsesif kompulsif bozukluğun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak bazı çevresel, fizyolojik ve psikososyal faktörler etken sayılabilir.
Yapılan araştırmalar;
- OKB’li hastaların anne-babalarında ve birinci derece akrabalarında OKB’nin sık olarak görüldüğünü,
- OKB’li hastalarda, beynin sinirsel iletiminde serotonin hormonun işlevlerinde bozukluk gözlemlendiğini,
- Çeşitli travmatik olayların,
- Hastalık,
- Sevilen birinin kaybı,
- İlişki kaygıları,
- İş veya okulla ilgili değişimler,
- Erken çocukluk döneminde aile ilişkilerindeki sorunlar.,
- Aşırı mükemmeliyetçi kuralcı ve titiz olma gibi çeşitli kişilik özellikleri obsesif kompulsif bozukluk gelişiminde önemli olmuştur.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Hangi Yaşlarda Başlar ?
Yapılan araştırmalar da her 100 kişiden 3’ünde görülebildiğini söyler ve sıklıkla ergenlik dönemi ve 20-30lu yaşlarda başladığı bulgusundadır. OKB’nin kadınlarda erkeklere göre daha fazladır ama erkeklerde daha erken yaşlarda başlamaktadır.
En sık görülen obsesyonlar ve kompulsiyonlar nelerdir?
Kültürden kültüre değişmekle birlikte çoğunlukla görülen obsesif kompulsif bozukluklar:
- Bulaşma obsesyonu ve temizlik kompulsiyonu
- Kuşku obsesyonu ve kontrol kompulsiyonu
- Cinsel içerikli obsesyonlar
- Batıl inançlar,
- Uğurlu uğursuz sayılar veya renkler
- Simetri ve düzen obsesyonları ve kompulsiyonlar
- Sayma kompulsiyonları
- Biriktirme kompulsiyonları
Obsesif kompulsif bozukluk nasıl tedavi edilir? Tedavi yöntemleri nelerdir?
Obsesif kompulsif bozukluk tedavi edilebilen bir hastalıktır. Obsesif kompulsif bozukluğun tedavisinde ilaç kullanımı ve bilişsel davranışçı psikoterapi modeli kullanılır.
Davranış Terapisi:
Amaç, Obsesif kompulsif bozukluğu (OKB) olan hastalara, zorlayıcı davranışlarda bulunmadan kaygı yaratan inançlarıyla yüzleşmeleri konusunda yardımcı olmaktır.
Bilişsel davranışçı terapiler, hastalığın tedavisinde ve nükslerin önlenmesinde önemlidir. . Bilişsel terapi bazen tek yöntem olarak kullanılabilirken bazı durumlarda tedavide hem ilaç hem de bilişsel terapilerle birlikte kullanılmaktadır.
Bilişsel süreçte ise tehdit, tehlike ve aşırı sorumluluk algılarının ne oranda gerçekçi olduğunun farkına varmasını sağlamak. Hangi düşünce hataları sonucunda abartılı tehdit ve tehlike algılarının ortaya çıktığının farkına varmasıdır. Düşüncelerin bir amaç değil, araç olduğu ve işlevsiz düşüncelerin yerini gerçekçi ve işlevsel düşüncelere bırakmasına yardımcı olmaktır.
İlaç Tedavisi
Beyindeki serotonin seviyelerini artırmaya yönelik ilaçlar kullanılır.
Obsesif kompulsif bozukluğu olan bireylerin yakınları neler yapmalıdır?
Kişinin içinde bulunduğu bir kaygı durumu ya da duygu durum problemi, yakın ilişki içinde olduğu bireyleri de olumsuz etkilemektedir. OKB’li hastalar, takıntılı düşünce ve davranışlarının çevreleri tarafından fark edilmesi durumunda alacakları tepkilerle ilgili yoğun endişe yaşar ve hissettiklerini paylaşmaktan kaçınabilirler Aileleri ve arkadaşları, kişinin obsesif düşünce ve davranışlarını engelleyemediğini bilmeli, tedaviye uyum sağlamaları için onları desteklemelidir. Bir uzmana başvurmalıdırlar.