Ergenlik döneminde kendine zarar verme davranışları
Ergenlik dönemi, bireyin fiziksel, duygusal ve psikolojik açıdan en hızlı değişim gösterdiği ve bu değişimlerin çoğu zaman zorlayıcı olduğu bir yaşam evresidir. Bu dönemde yaşanan kimlik arayışı, toplumsal baskılar, ailevi sorunlar, okul stresi ve biyolojik değişiklikler, ergenlerin psikolojik sağlığını etkiler. Ergenlerin karşılaştığı bu zorluklar, bazen daha ciddi psikolojik sorunlara yol açar.. Bu sorunlardan biri de “kendine zarar verme” davranışlarıdır. Ergenlik döneminde kendine zarar verme, gençlerin duygusal acıyı dışavurdukları ve başa çıkmaya çalıştıkları bir strateji olarak görülür.
Kendine Zarar Verme Davranışları
Kendine zarar verme, ergenlerin yaşadıkları psikolojik acıyı ve sıkıntıyı fiziksel bir şekilde dışavurmalarıdır. Bu davranış, genellikle duygusal boşluk, kimlik belirsizliği, yalnızlık, öfke, depresyon veya travmatik deneyimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Kendine zarar verme davranışları, çeşitli şekillerde kendini gösterir.
- Kesme (Self-harm): Ergenlerin en yaygın olarak başvurdukları kendine zarar verme davranışlarından biri vücutlarını kesmektir. Kesme davranışı, genellikle bilekler, kollar, karın ve bacaklar gibi vücudun daha az görünür bölgelerinde yapılır.
- Yanma: Bir diğer kendine zarar verme davranışı, cilde ısı uygulanarak yanıklar oluşturulmasıdır. Bazı ergenler, sigara veya başka bir sıcak madde ile ciltlerine zarar verirler.
- Vücutlarına Diğer Şekillerde Zarar Verme: Diğer bir kendine zarar verme davranışı da saç koparma (trikotillomani) gibi alışkanlıklar olabilir. Bunun dışında, aşırı alkol veya ilaç kullanımı da kendine zarar verme davranışları arasında sayılabilir.
Ergenler genellikle, içsel sıkıntıları veya duygusal yükleriyle başa çıkabilmek için kendilerine zarar verme yoluna gider. Bu davranışlar, duygusal acıyı geçici bir süre için rahatlatabilir gibi görünse de, uzun vadede psikolojik ve fiziksel sağlığı daha da kötüleştirir.
Kendine Zarar Verme Davranışlarının Nedenleri
Kendine zarar verme, ergenlerde birçok farklı sebepten dolayı görülür. Bu davranışların arkasındaki nedenleri anlamak, bu davranışlarla başa çıkabilmek için önemli bir adımdır.
Duygusal Acı ve İçsel Boşluk
Ergenlik dönemindeki bireyler, kimlik arayışı, ailevi ve arkadaşlık ilişkilerindeki değişiklikler, okulda yaşadıkları stres ve toplumsal baskılarla başa çıkmakta zorluk çekebilirler. Bu duygusal acı, bazen ergenin kendini fiziksel olarak yaralamasına neden olur.Kendine zarar verme, kısa vadede duygusal acıyı hafifletmiş gibi görünse de, duygusal boşluk ve stresle baş etmenin sağlıksız bir yoludur.
Kimlik Gelişimi ve Toplumsal Baskılar
Ergenlik dönemi, kimlik gelişiminin kritik bir aşamasıdır. Bu dönemde gençler, toplumsal normlara uyum sağlamak, ailelerinin beklentilerini karşılamak ve arkadaş gruplarına ait olmak için baskı hissedebilirler. Kimlik belirsizliği, ergenin kendini kaybolmuş ve yalnız hissetmesine yol açar. Kendine zarar verme davranışları, bu kaybolmuşluğu geçici olarak azaltır. Bu davranışlar, ergenin içsel boşluğunu dışsal bir şekilde yansıtmaya çalışması olarak yorumlanır.
Depresyon ve Anksiyete
Kendine zarar verme, genellikle depresyon ve anksiyete gibi zihinsel sağlık sorunlarıyla ilişkilidir. Depresif ergenler, kendilerini değersiz, yalnız ve umutsuz hissedebilirler. Anksiyete bozukluğu yaşayan bireyler ise sürekli endişe, korku ve stres altında olabilirler. Bu tür duygular, ergeni kendine zarar verme yoluna iter. Kendini yaralama, bu durumdan rahatlama sağlasa da, bu davranışların altında yatan temel sorunlar çözülmediği sürece genç kişi daha fazla zarar görür.
Travmalar ve Ailevi Sorunlar
Aile içi şiddet, ebeveyn boşanması, cinsel istismar veya diğer travmatik deneyimler sonucu kendilerine zarar verebilirler. Butür travmalar, duygusal ve psikolojik iyileşme sürecini engeller ve ergenin kendini değersiz hissetmesine yol açar.
Kendine Zarar Verme Davranışlarının Psikolojik ve Fiziksel Etkileri
Psikolojik Etkiler
Kendine zarar verme davranışları, ergenin ruhsal sağlığını daha da kötüleşir. Bu davranışlar, ergenin kendine olan güvenini, özsaygısını ve benlik algısını zedeler. Ayrıca, ergenin duygusal dengesizliği artar ve içsel çatışmalar büyür. Kendine zarar veren bir ergen, genellikle daha depresif, kaygılı, öfkeli ve umutsuz hisseder. Bu da sosyal izolasyona, ilişkilerdeki problemlere ve okul başarısızlığına yol açar. Ergen, yardım almak yerine kendi içindeki sıkıntıları dışarıya yansıtma yolunu seçer.Bu durum daha ciddi psikolojik bozukluklara yol açar.
Fiziksel Etkiler
Kendine zarar verme, yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda fiziksel sağlık üzerinde de ciddi etkiler yaratır. Kesikler, yanıklar ve diğer yaralanmalar, enfeksiyon riski taşır. Ciddi yaralanmalar, kalıcı izler bırakakır ve bazı durumlarda hayati tehlike oluşturur. Ayrıca, ergenin vücudu sürekli olarak zarar gördüğünde, bedenin iyileşme süreçleri daha da zorlaşır.
Yardım Almanın Önemi
Kendine zarar verme davranışları, kısa vadeli bir rahatlama sağlar. Ancak bu yöntem, ergenin yaşadığı duygusal acıyı kalıcı olarak çözmez. Ergenin yaşadığı acıyı sağlıklı yollarla işlemesi ve başa çıkma stratejileri geliştirmesi gerekir. Bu noktada, yardım almak son derece önemlidir.
Psikoterapi ve Danışmanlık
Kendine zarar verme davranışlarıyla mücadele eden ergenler için psikoterapi önemli bir araçtır. Psikoterapi, ergenin duygusal acılarını anlamasına, duygusal beceriler geliştirmesine ve sağlıklı başa çıkmayı öğrenmesine yardımcı olur. Terapistler, ergenin kendine zarar verme davranışlarının ardındaki derinlemesine nedenleri keşfetmelerine, bu davranışlarla başa çıkabilmelerine yardımcı olabilirler.
Aile Desteği ve Eğitim
Aileler, ergenlerin psikolojik sağlıklarını iyileştirebilmeleri için önemli bir rol oynar. Ailelerin, ergenlerine karşı empati göstermeleri, onları dinlemeleri ve gerektiğinde profesyonel yardım almalarını teşvik etmeleri gerekir. Ayrıca, aile içindeki çatışmaların çözülmesi, ergenin duygusal sağlığı için faydalı olur.
Okul Destek Sistemleri
Okullarda da ergenlerin psikolojik sağlığını destekleyen sistemler bulunmalıdır. Okul psikologları ve rehber öğretmenler, ergenlerin duygusal problemleriyle başa çıkmalarına yardımcı olabilirler. Ergenlerin okulda güvenli bir ortamda olmaları, sosyal desteğe sahip olmaları, kendine zarar verme davranışlarının önlenmesinde önemlidir.
Sonuç
Ergenlik dönemi, bireyin en karmaşık ve duygusal açıdan en zorlu dönemlerinden biridir. Bu dönemde yaşanan psikolojik sorunlar ve stres, kendine zarar verme davranışlarını tetikler. Kendine zarar verme, genellikle ergenin içsel acılarını dışarıya vurduğu sağlıksız bir başa çıkma yöntemidir. Ancak bu davranışlar, ergenin psikolojik ve fiziksel sağlığını uzun vadede olumsuz şekilde etkiler. Ergenlerin bu davranışlarla başa çıkabilmesi için profesyonel yardım almaları gerekir. Duygusal acılarını sağlıklı bir şekilde işleye bilmeleri açısından kritik öneme sahiptir. Psikoterapi, aile ve okul ergenlerin bu zor dönemi daha sağlıklı bir şekilde atlatmalarına yardımcı olur.