İçeriğe geç
Anasayfa » Bozukluklar » Ergenlik Dönemi Akademik Sorunlar

Ergenlik Dönemi Akademik Sorunlar

 

Ergenlik dönemi, özellikle okulda başarı ve öğrenme açısından zor bir dönemdir. Ergenler, birçok farklı öğrenme güçlüğüyle karşılaşabilirler. Bunlar şunları içerebilir:

  1. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB): Ergenler, derslere odaklanmakta ve öğrenmekte zorlanabilirler. DEHB gibi dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozuklukları, öğrenme sürecini daha da zorlaştırabilir.
  2. Disleksi: Disleksi, okuma ve yazma güçlüğüne neden olabilir. Ergenler, kelime tanıma, okuma anlama ve yazılı ifade becerilerinde zorluk yaşayabilirler.
  3. Matematik güçlükleri: Matematik, birçok ergen için zor bir ders olabilir. Matematik güçlükleri, sayılarla çalışma, problem çözme ve mantıksal düşünme becerilerinde zorluk yaşanmasına neden olabilir.
  4. Dil problemleri: Bazı ergenler, dil problemleri nedeniyle okuma, yazma ve konuşma becerilerinde zorluk yaşayabilirler. Bu, özellikle yabancı dil derslerinde sorunlara neden olabilir.
  5. Bellek problemleri: Ergenler, öğrenme sürecinde bilgileri hatırlamakta zorlanabilirler. Kısa süreli bellek problemleri, özellikle sınavlarda notları hatırlamakta zorlanmalarına neden olabilir.
  6. Öğrenme bozukluğu: Bazı ergenler, öğrenme bozukluğu yaşayabilirler. Bu, öğrenme ve problem çözme becerilerinde zorluk yaşanmasına neden olabilir.

Ergenlik dönemindeki öğrenme güçlükleri, öğrencilerin akademik başarılarını etkileyebilir. Bu nedenle, öğrencilerin eğitimlerinde öğrenme güçlükleri yaşamaları durumunda, öğretmenlerin ve ailelerin destekleriyle çözüme kavuşturulmaları önemlidir.

Kronik Erteleme Davranışı

Kronik erteleme davranışı, birçok insanın yaşadığı bir sorundur. Bu davranış, yapılması gereken görevleri, işleri veya sorumlulukları sürekli olarak erteleme eğiliminde olmak ve sonunda işlerin yapılması gerektiği zamanda yetişememek anlamına gelir. Kronik erteleme davranışının birkaç nedeni şunlar olabilir:

  1. Düşük öz saygısı: Kendine güven eksikliği, insanların yapılacak işleri başarabileceklerine olan inançlarını zayıflatır. Bu nedenle, işlerin üstesinden gelmek yerine, insanlar kendilerini sürekli olarak erteleme davranışına yönlendirebilirler.
  2. Kaygı: Kaygı, bazı insanların işlerle başa çıkmalarını zorlaştırabilir. Özellikle, yapılacak işler hakkında endişe duyulduğunda, insanlar işleri yapmaktan kaçınabilirler.
  3. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB): DEHB olan kişiler, dikkatlerini işlerine yoğunlaştırmada zorluk yaşayabilirler. Bu nedenle, işleri tamamlamak için gereken dikkat ve enerjiyi bulamazlar ve erteleme davranışına yönelirler.
  4. Prokrastinasyon alışkanlığı: Prokrastinasyon, birçok insanın kronik erteleme davranışını tetikleyen bir döngü haline gelebilir. Bir görevi erteledikçe, kişi daha fazla ertelemeye eğilimli hale gelir ve sonunda işlerini tamamlama konusunda daha da zorlanır.
  5. İşin zorluğu veya sıkıcılığı: İnsanlar, yapılması gereken işlerin zorluğu veya sıkıcılığından kaçınmak için ertelemeye eğilimli olabilirler.

Kronik erteleme davranışı, işlerin yapılmaması veya yetiştirilmemesi gibi sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle, kronik erteleme davranışı olan insanlar, bu sorunun altında yatan nedenleri anlamaya ve işleri tamamlamak için motivasyon stratejileri geliştirmeye çalışmalıdırlar. Bunun için psikolojik destek, kişisel gelişim kitapları, planlama becerileri, öncelik belirleme teknikleri ve disiplinli çalışma alışkanlıkları gibi araçlardan yararlanılabilir.

Ergenlik Döneminde Okul Başarısızlığı

Okul ergenler için sadece bir eğitim kurumu değil aynı zamanda yaşama hazırlık aşamasında denemelerin yapıldığı bir sosyal ortam olarak görülmelidir. Ergen bireyin bu sosyal ortamda arkadaşlarıyla olan iletişimi, öğretmeninin dış görünüşü, tutum ve davranışları ve okuldaki görevlilerin sergiledikleri tavır ergen bireyler için son derece önemlidir. Bu dönemde ebeveynler çocuklarının okul başarısını önemserken ergen bireyler bu durumu pek önemsememektedir. Ebeveyn okul başarısını gururlanacak bir olay olarak görürken ergen bireyler için durum bunun tam tersidir. Ergen ve okul başarısı arasındaki ilişkiyi saptamak adına yapılan bir araştırmada da görülmüştür ki; okul başarı düzeyi düşük olan ergen bireylerin çoğunda zeka düzeyi normal ve normalin üstündedir. Yapılan bu araştırmalar, ergen bireyin aile ve akranlarıyla yaşadığı sorun ve uyumsuzluklar yüzünden derslerinde başarısız olduğunu göstermiştir. Ergenlik döneminde, başarı veya başarısızlık kavramları yerine uyum güçlüğü ve okul güçlüğü terimleri kullanmak daha doğru olacaktır.Ergenlik dönemi değişiklikleri beraberinde getiren bir süreçtir. Bu değişiklikler hem olumlu hem de olumsuz değişiklikler olarak karşımıza çıkar. Olumsuz değişimlerden biri olan okul başarısında düşme , ergenin gerçek başarısını yansıtmama sorunudur. Okul başarısında düşme, erkeklerde kızlara oranla daha yüksektir. Ergenlik dönemindeki birey, hayatında değişiklikler yapar ve ilgi alanlarında farklılıklar meydana gelir. Bu değişimler ve farklılıkların sonucunda bireyin okul yaşamı etkilenir. Ergen bireyin odağında sosyalleşme ve arkadaşlık vardır. Bu durum ergen bireylerde derslerden uzaklaşmaya ve derslere olan ilgisinin azalmasına yol açmaktadır. Ergen birey akranları tarafından kabul görmeye okadar odaklanır ki okul başarısı arka planda kalır.

Okul Başarısızlığı Yaşayan Ergen Bireylerde görülmesi muhtemel belirtiler nelerdir?

•Derslere katılmama

•Ders sırasında başka uğraşlarla ilgilenmek

•Sınıf içinde yapılan etkinliklere katılmama

•Öğretmenleriyle çatışma

Okul Başarısızlığını Etkileyen faktörler nelerdir?

•Okul ortamı

•Baskıcı ebeveyn tutumu

•Bireysel özellikler

•Aile ortamı

•Motivasyon eksikliği

•Dikkat eksikliği

•Arkadaş ortamı

Okul Başarısızlığıyla Baş Etmek İçin Ne Yapmalıyız?

•Ergen bireyin öğretmeni ve okul rehberlik servisiyle görüşülüp bir anormallik varsa bir uzmana danışılmalı.

•Başarısızlık yaşayan Ergen bireyi suçlamak yerine neden başarısız olduğu üzerinde durulmalı.

•Anne ve baba çocuklarıyla ilgilenmeli ve destek olmalı.

•Ergen bireye verilen destek çok yönlü olmalıdır. Bu destek basit bir önemsenme değil aksine dikkate alınmak, anlaşılmak ve kabul görmeyi içinde barındırır.

•Ergen bireyin bedensel olarak sağlıklı olması gerekmektedir. Bunun için sağlıklı beslenmeli ve spora teşvik edilmelidir.

•Ergen bireylerin geçirdiği bedensel ve duygusal değişimler ebeveynleri tarafından anlayışla karşılanıp desteklenmelidir.

•Ergenlik çağındaki bireyler kimlik arayışında oldukları için anne ve babaya karşı aykırı tavırlar sergileyebilirler. Bu tavırlar bastırılırsa ergen bireyde daha çok kaygı yaratır ve bu durum olumsuz bir sonuç verir. Bu durum karşısında ergen birey cesaretlendirilmeli ve belirli kurallar dahilinde bir yetişkin gibi davranmasına olumlu yönde izin verilmelidir.

Sınav Kaygısı

Sınav kaygısı, öncesinde öğretilen bilginin sınav esnasında etkin bir şekillide kullanılmasını engelleyen ve başarının düşmesine neden olan yoğun kaygı durumudur. Sınav kaygısı gerekli ve faydalıdır, öğrenciyi öğrenmeye ve bir amaç edinmeye motive eder. Bu durumda faydalı olmayan ise yüksek ve aşırı kaygıdır. Aşırı duyduğumuz kaygı başarısızlığa neden olabilir. 

Sınav Kaygısı Belirtileri

1- Zihinsel Belirtiler,

  • Felaket yorumları içeren düşünceler, 
  • Unutkanlık, 
  • Dikkati toplayamama, 
  • Konsantre olamama
  • Konuları hatırlamakta güçlük vb.

2- Duygusal Belirtiler

  • Gerginlik, 
  • Sinirlilik, 
  • Panik, 
  • Tedirginlik, 
  • Kontrolü yitirme hissi, 
  • Güvensizlik,
  • Karamsarlık, 
  • Korku hali, 
  • Çaresizlik, 
  • Endişe ve 
  • Heyecan vb.

3-  Davranışsal Belirtilerdir.

  • Kaçma (ders çalışmayı bırakma, sınavı yarıda bırakma),
  • Kaçınma (ders çalışmayı erteleme, sınava girmeme) vb.

Sınav kaygısının yaşandığı nasıl anlaşılabilir ?

Öğrencinin başarısında gözle görülür bir düşüş yaşanmaya başlar. Ders çalışmayı erteleme, sınav ve sınav hazırlığı hakkında konuşmaktan kaçınma eylemi vardır.Dikkat dağınıklığı, odaklanamama, Fiziksel yakınmalarda dikkat çeken bir artış (karın ağrısı, mide ağrısı ve bulantısı, terleme, aşırı uyku hali veya uyuyamama, iştahsızlık ya da aksine aşırı yeme, mutsuz bir ruh hali vb.), çok çalışılmasına karşın performans düşüklüğü de kaygının varlığını göstermektedir.

Sınav Kaygısının etkileri nelerdir?

Sınav kaygısı çeken birey

  • Öğretilenleri aktarmada zorluk çeker,
  • Okuduğunu tam olarak anlayamaz,
  • Düşüncelerini organize etmede zorluk yaşamaya başlar,
  • Dikkat süresi azalmaya başlar, dikkatini toplayamaz,
  • Sınavın içeriğinden önce sınavın kendisine odaklanır ve birey kendi davranışını kontrol edemez duruma gelebilir.

Sınav Kaygısı neden oluşur?

Sınav Kaygısının Nedenleri

  • Zamanın Etkin Kullanılamaması;

Sınav için çalışmaya geç başlanılması konuların yetiştirilmesi konusunda aksaklıklara yol açabilir. Sınava çalışılmaya erken başlanıldığında ise zamanın etkili kullanılmaması nedeniyle de konular yetiştirilemeyebilir. Sınava girmeden yetiştirilemeyen konuların olması ve konu tekrarının yapılamaması kaygı düzeyini arttırır.

  • Yanlış Ders Çalışma Alışkanlıkları;

Belirli bir program ve plansızlık ders çalışma başarısızlığının en önemli kaynağıdır. Bu durum kişinin motivasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir.

  • Mükemmeliyetçilik Düşüncesi;

Yaptıklarının hiç hatasız ve en iyisi olması gerektiğine inanan bireyin kaygı düzeyi yükselir. 

  • Başarısızlık Korkusu;

Başarısız olma korkusunu yoğun yaşayan kişilerin, kendilerine olan güvenleri azalmakta ve

kaygı düzeyi yükselmektedir.

  • Sınava Çok Fazla Anlam Yüklenmesi;

Bireyin kendi potansiyeline uygun olmayan hedefler belirlemesi ya da sınavı kendini kanıtlayabileceği bir yer olarak düşünmesi de kaygı düzeyini yükseltmektedir. 

  • Aile Baskısı;

Ailelerin çocuklarından çok fazla beklentisini olması ve öğrencinin bunları gerçekleştiremeyeceğini düşünmesi de kaygı düzeyini yükseltir.

Sınav Kaygısı İle Başa Çıkma 

Sınav kaygısının oluşmasına etki eden olumsuz otomatik düşünceler nelerdir?

  • Sınava hazır değilim,
  • Bu bilgiler gereksiz nerede ve ne zaman işime yarayacak ?
  • Neden bu bilgileri öğreniyorum ?
  • Sınavlar neden var ?
  • Konuları anlayamıyorum, aptal olmalıyım,
  • Biliyorum, sınavda başarılı olamayacağım,
  • Sınava hazırlanmak için yeterli zamanım yok,
  • Çok fazla konu var hepsini bitiremeyeceğim,
  • Bu söylemler sıklıkla gözlene olumsuz otomatik düşüncelerdir.

Alternatif düşünceler nelerdir?

  • Yapmam gereken nedir?
  • Sınava kadar neler yapabilirim?
  • Yapabildiğinin en iyisini yapabilirim,
  • Olabilecek en kötü şey ne ?
  • Dünyanın sonu değil illaki telafisi olacak,
  • Bu sınavda başarısız olmam her sınavda başarısız olacağım anlamına gelmez
  • Yeterli zamanı olamayabilir ama olan zamanımı etkili şekilde nasıl kullanabilirim?
  • Başarısız olmam beceriksiz olduğum anlamına gelmez, daha çok çalışmam anlamına gelir,
  • Tüm kaynaklara çalışamazsam bile önemli bölümlere öncelik vererek sınava hazırlanabilirim,
  • Zamanımı kendi yararıma kullanmak benim elimde, 

kaygıyla başa çıkmak için geliştirilebilecek alternatif düşüncelerdir.

Sınav Kaygısı Terapi Yöntemleri Nelerdir ?

Yoğun düzeyde sınav kaygısı gelişen bireylerde diğer anksiyete bozuklukları ya da panik atak gibi problemlerin gelişme ihtimali artar. Yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen ve okul performansında azalma gerçekleşen bireylerde tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi gerekir. Sınav kaygısı gibi performans anksiyetesi durumlarında bilişsel davranışçı terapi başta olmak üzere çeşitli terapi yöntemlerinden yararlanılabilir. Terapiler sayesinde okul performansı ve sınava dair stres kaynaklarının nasıl yönetilmesi gerektiği, kaygıyla mücadele yöntemleri ve değer kavramının ele alınış şekli gibi konularda bireylere destek olunabilir.

Kişiler sınav kaygısıyla mücadele ederken aşağıdaki yöntemlerden yararlanabilirler :

  • Yalnızca sınav kaygısı için değil genel olarak kaygı hissini azaltmamız için uyku düzenine ve kalitesine dikkat etmemiz gerekir. Uykusunu alamayan bireylerde kaygı seviyesi daha yüksektir.
  • Nefes egzersizlerini öğrenmek, sınav esnasında veya kaygılı hissedilen başka zamanlardaki  bu egzersizlere başvurmak kaygı düzeyimizi azaltabilir. 
  • Yürüyüşe çıkmak ya da dans etmek gibi aktiviteler amigdalanın aktivitesini engellediği için kaygı düzeyini düşürmemize yardımcı olur. 
  • Sınava hazırlanmaya geç kaldıysak telaş yapmak yerine kişinin, sakin kalıp elinden gelenin en iyisini yapmaya odaklanması gerekmektedir.
  • Sınava hazırlıkta öğretmenlerin yönlendirmesinden faydalanılmalıdır. Gereğinden fazla çalışarak zihni ve bedeni yormak iyi değildir aynı zamanda hiçbir konuya çalışmadan sınava girmek de kaygı düzeyimizi arttırabilir..
  • Sınav hakkında bilgi edinmek kaygı düzeyimizi azaltmamıza yardımcı olabilir. Ama sınavın her aşamasını tekrar tekrar düşünmemizin kaygı düzeyimizi arttırabileceğini de unutmamak gerekir.

Son Olarak;

Sınava en iyi yapabildiğiniz bölümden başlayabilirsiniz.

Yapamadığınız sorulara çok zaman ayırmayın. O sorulara zamanınız kalırsa geri dönersiniz.

Soruları, dikkatlice okumaya özen gösterin. Özellikle en sondaki soru öbeğine dikkat etmelisiniz.

Art Arda birkaç soruyu yapamıyorsanız ya da dikkatinizin dağıldığını düşünüyorsanız derin bir nefes alıp devam edebilirsiniz.